
Eşimden boşanmak istemiyorum. Bu konu özellikle evli çiftleri ilgilendiriyor. Ve bir kadın olarak tam dokuz sene önce bu konuyu kaleme almıştım. Küçük düzenlemeler ve güncellemeler yaparak sizlerle paylaşmak istedim.
Eşim benden boşanmak istiyor. Eşim beni aldatıyor. Eşimden boşanmak istemiyorum. Siz de bir kadın olarak bu şekilde cümleler kuruyor musunuz? Peki neden? Aklınızdan neler geçiyor? Neden bu tarz düşüncelere sahipsiniz? Mantık çerçevesinden bu olaya bir göz atmaya ne dersiniz?
Japonlar neden ayrı yatıyor başlıklı konumuzu sizlerle daha önce paylaşmıştık. Ayrı uyumanın Japonlar’da boşanma oranlarını nasıl ve neden düşürdüğünü burada aktardık. Gözden geçirebilirsiniz.
Evlilik iki insanın birlikte bir hayatı paylaşmak istemesi sonucu atmış oldukları imza ile oluşturulan bir kurum. İmzaların atılmasının sonrasında, birlikte, aynı evde, istedikleri şekilde yaşama hakkına sahip olurlar. Tabi birbirlerinin haklarını korumak sureti ile.
Bu sırada da mutluluğu hedeflerler. Ve iyi yaşamak isterler. Öyle değil mi? Sadece kadın ya da sadece erkek istediği için bir yuva kurulur mu? Sözünü etmiş olduğumuz imzayı atacak olan kadın, sadece erkek kendisi ile evlenmek istediği için ona “Evet” der mi? Bu gibi zorlamalar sadece çocuk gelinler için söz konusu olabilir (Özellikle günümüzde) Ki bu da konumuz dahilinde değil zaten.
Gelelim konumuza: Sadece eşlerden birinin istemesi ile evlilik sürdürülebilir mi? Nikah masasına oturup, “Bir ömür boyu Evet…” diyen bir erkek, mutlu olmaması halinde evliliği, mutlu olduğu anda söylediği gibi “Bir ömür boyu” sürdürebilir mi?
Eşimden Boşanmak İstemiyorum
Eşimden boşanmak istemiyorum diyen kadınlar arasında siz de mi yer alıyorsunuz? Tabi ki evlilik çocuk oyuncağı değil. Elbette iyi düşünülerek verilmesi gereken bir karar. Ama hangi karar bir insanı ömür boyu bir yere zincirleyebilir?
Elbette hiç bir kadın eşinden boşanmayı istemez. Kadın için başkadır evlilik. Pek çok kadın, eşinin dayağı da dahil olmak üzere, “Eşim beni aldatıyor.” da dese onu çekiyor. Kimileri ailesinin yanına geri dönmek istemiyor. Kimileri çocuklarının babasız kalmasını istemiyor. Kimileri ise etrafın ne diyeceğini düşünüyor.
Ama tüm bunlar, kadının tek taraflı düşünceleri. Olaya mantıklı olarak bakıldığında ise eşin sana şiddet uyguluyorsa, bir gün seni öldürebilir de. Buna tahammül edemezsin. Ya da en azından bir yere kadar edebilirsin.
Çocuklarının babasız büyümesini istemiyor olabilirsin. Ama baba o eve geldikçe yaşanacak olan huzursuzluğun, çocuğun psikolojisini ne şekilde etkileyeceğini düşünmelisin. Adam seninle mutlu değilse, onu zorla mutlu edebilir misin?
Evli bir arkadaşımın şu sözlerini hatırlıyorum: “Eşim beni aldatıyor. Ben onu kendime yeniden yakınlaştırmaya çalışsam da sonuç alamıyorum. Üzerimde hiç bir şey yokken karşısına geçip otursam, başını çevirip bana bakmıyor…”

Bu arkadaşım da sonunda eşinden ayrıldı. Ve kendisi, sadece eşi ile evlenmek için Türkiye’ye gelmişti… Eşinden ayrılması demek, yeniden Türkiye’den gitmesi demekti. Ve elinde iki tane de bebeği vardı… Peki ayrılacağını bilse eşi için bu fedakarlıkları yapar mıydı? Kimse boşanmak için evlenmez. Öyle değil mi?
Çevre baskısını ise zaten konuşmaya gerek bile yok. Kadının, evinde yaşadığı huzursuzluğu, ondan başka bilen ve yaşayan yoktur. Kim ne derse desin, eğer gerekiyorsa, boşanma ile sonuçlanabilir evlilikler. Bu nedenle eşimden boşanmak istemiyorum direnişine çok da tahammül etmek doğru değildir.
Eşlerden Biri Boşanmak İstemezse Ne Olur?
Eşimden boşanmak istemiyorum. Ama eşim benden boşanmak istiyor. “Yaşasın, hemen mahkemeye gidelim, ayrılalım, bitsin.” şeklinde sevinç çığlıkları atacak değilsiniz elbette. Çabalar insan. Gerekirse aile danışmanlığı hizmetlerinden yararlanılır.
Eş ile “ben boşanmak istemiyorum.” şeklinde konuşulur. Ama karşı taraf seni istemiyorsa, tüm çabaların sonuçsuz kalırsa, onu seninle evli kalmaya zorlayamazsın be arkadaşım. Elbette aynı durum erkekler için de geçerli. Bir kadın olduğum ve son zamanlarda televizyonlarda, gazetelerde bu konu ile ilgili bir gündem gördüğüm için kadınlar üzerinden yazıyorum sadece.
Diyelim ki ben evliyim. (Değilim ama öyle farz edelim) Eşim benden boşanmak istiyor. Ama ben eşimden boşanmak istemiyorum. Sonra beni mahkemeye veriyor. Ben eşimden boşanmak istemiyorum ya işi sürekli zora sokuyorum.
Ya benim istediklerimi yapacak; istediğim şeyleri bana verecek ya da benden ayrılıp bir başka kadınla birlikte olamayacak… Sonra boşanamıyoruz bir türlü. Mahkeme uzuyor da uzuyor. Bir türlü boşanmadığım eşim gidip bir başka kadınla birlikte oluyor.
Sonra da ben dönüp diyorum ki “Eşim beni aldatıyor”… Hangi eşin? Eşin ne zamandan beri senden boşanmak istemiyor mu ki nasıl seni aldatıyor? Eşin sana “Evet” derken, seni bir ömür boyu kendisine esir edeceğini bilseydi, sana “Evet” der miydi sence?
Tabi ki bu şu anlama gelmiyor: Hiç bir şey olmamış gibi yollar ayrılacak, kadının boşanma sonrasında hakları olmayacak… Bu değil elbette. Ama, evlilik ve sonrasında boşanma, iş ortaklığının ayrılması demek de değil. Bir ticari anlaşma değil evlilik. Boşanmak gerekiyorsa boşanacaksın. Yoksa aldatılmaya da kandırılmaya da müsait olursun bence.
Kısacası, zorla kurulamayan evlilikler, zorla da sürdürülemez. Elbette bana göre.
Bir yanıt bırakın