Hep, evlilik aşkı öldürüyor derler; hatta bununla ilgili bir şarkı bile var. Ancak sevgiliyken her şey ne kadar da güzel değil mi? Evlilikte neden öyle olmuyor? Sevgiliyken monoton olunsa zaten evliliğe karar verilmez ve o imzalar atılmazdı, değil mi? O halde evliliği monotonluktan kurtarma yollarını bilmiyoruz. Tek sorunumuz bu. Biz de, evliliği monotonluktan kurtarmayı öğreniriz. Evlilikte monotonluktan kurtulmayı öğrendiğinizde ve uygulamaya başladığınızda, hem siz; hem de eşiniz için çok daha mutlu günler gelecek. Öyle ya, artık sevgiliyken olduğunuzdan çok daha rahatsınız ve sizin için her şey serbest… Neden bunu değerlendirmiyorsunuz?
Evliliği Monotonluktan Kurtarma Yolları
■ Vereceğiniz kararlarda, yapacağınız planlarda, sadece kendiniz için değil; eşiniz için de düşünün. Bir yere tatile gidecekseniz, gidilecek olan yerin seçimine birlikte karar verin. Önceliğiniz eşiniz olursa ve bunu ona hissettirirseniz, evlilikte monotonluktan kurtulma adına ilk adımı atmış olursunuz; çünkü ne kadar zaman geçerse geçsin, hala sizin yanınızda değerli olduğunu hisseden eşiniz, size de aynı şekilde davranır.
■ Birlikte zaman geçirin. Evliliği monotonluktan kurtarma adına, televizyon, akıllı telefon ya da internetin sizi esir almasına izin vermeyin. Bir gün akşam işten eve geldiğinizde, çekirdek ve içeceklerinizi alıp sohbet etmeye başlayın. Televizyonun fişini çekin. Telefonlarınızı başka bir odaya bırakıp sessize alın. Ya da birlikte seçeceğiniz bir film izleyin. Eğer ortak sevdiğiniz bir oyun varsa onu da oynayabilirsiniz… Ne yaptığınızın önemi yok. Önemli olan birlikte zaman geçirmek.
■ Evliliği monotonluktan kurtarma yollarından bir diğeri de, ona küçük sürprizler yapmak… Her şey para demek değil. Küçük hediyeler alabilir, sevdiği bir yemeği yapabilir, bir pasta hazırlayıp ona mum üfletebilirsiniz. Bunun için illa doğum günü olmasına gerek yok. Hatta doğum günü olursa monotonluk devam etmiş olur zaten. Önemli olan şaşırtabilmek.
■ Eşiniz size bir şeyler anlatırken, onu dinleyip aynı zamanda da sosyal medyada, arkadaşınızın paylaştığı bir aile tablosuna yorum yazmayın. Sosyal medya olduğu yerde duruyor. Ama eşiniz sizinle bir şeyler paylaşmak istiyor. Siz birine birşeyler anlatırken, o kişi sizi dinliyormuş gibi yapsa; ama dinlemese mutlu olur musunuz? Siz de bu kötü duyguyu eşinize yaşatmayın.
■ Sürekli evde zaman geçirmeyin. Sevgiliyken evde miydiniz? Ve şimdi, neden sevgiliyken her şey güzeldi de şimdi değil mi diyorsunuz? Haftada en az bir kere çıkın dışarı. Sayıyı arttırabilirsiniz. Kahvenizi dışarda bir cafede için. Film izlemek için televizyonu değil; sinemayı tercih edin. Sevgiliyken yaptıklarınızı yapın. Sizin aşkınızı öldüren evliliğiniz değil farkında mısınız? Sizsiniz.
■ Sürekli birlikte zaman geçirmek zorunda olmadığınızı hatırlayın ve birbirinize, ihtiyacınız olan özel alanı sağlayın.Bırakın eşiniz arkadaşlarıyla dışarı çıksın. Siz de çıkın. Sonra yeniden bir araya geldiğinizde birbirinize, iş stresi dışında anlatacağınız şeyler de olur. Sürekli birlikte zaman geçirmek, birbirinizden sıkılmanıza neden olur.
■ Ayda en az bir kere tatile gidin. Tatil demek, bir haftalığına işten izin almak demek değil, hafta sonunu değerlendirmek mesela. Yakın bir yere gidebilir, hiç bir yere gidemiyorsanız piknik yapabilirsiniz. Önemli olan, anılarınızın arasına yeni anılar eklemek, yeni yerler görmek ve yeni heyecanlar edinmek…