
Eşimle sorunlarımızı çözemiyoruz. Siz de mi bu tarz cümleler kuruyorsunuz? Yalnız değilsiniz. Günümüzde pek çok kişi benzer durumla karşı karşıya. Boşanma oranlarının artmasının en temel nedeni de bu aslında. Peki yok mu bu işin bir oluru? Sorunlar gerçekten de aşılamayacak kadar büyük olabilir mi?
Eşinizle birbirinizi severek anlaştıysanız, aranızdaki sorunların çözüme kavuşması için hiç bir engel yoktur. Hele bir de çocuk yaşta değilseniz, muhtemelen onunla gözünüz kapalı evlenmemişsinizdir. Aşk her ne kadar insanın gözünü kör etse de bazı gerçekler çok saklanamaz.
Evlenmeden önce sevgilisi olduğunuz insanın kişilik özelliklerini biliyor olmalısınız. Belki kıskanç, belki agresif… Her insanın kendine has bir karakteri vardır. Ailesi ile ilgili bilgileri de genel olarak sizinle paylaşmıştır. Tüm bu durumlar sizin için de geçerli.
Eskiden evlilik öncesi aileler, gelin ya da damat adayını araştırırdı. Günümüzde bu olay çok kalmadı. Çünkü artık insanlar birbirini yeterince tanımıyor. Aynı apartmanda komşular birbirlerini tanımazken, gelin ya da damat adayını soran kişilere nasıl yanıt versinler?
Ayrıca içinde bulunduğumuz toplum düzeninde insanlar düşman kazanmamak için, bildiklerini söylemekten de kaçınıyor. Ancak siz birlikte olduğunuz insanı, hiç bir araştırmaya gerek olmadan rahatlıkla tanıyabilirsiniz.
Morali bozuk ise neden bozuk olduğunu sorarsınız. Belki ailevi bir sorunu vardır. Ya da belki iş yeri ile sıkıntılar yaşıyordur. Sizinle bunları paylaşacaktır. Siz de bu sırada rahatlıkla karakter ya da aile analizi yapabilirsiniz. Elbette bunu yapabilmek için biraz gerçekçi; biraz da olgun olmalısınız.
Evlilik kararı alırken nelere dikkat edilmeli başlıklı paylaşımımızda, eş seçiminde dikkat edilmesi gerekenleri detaylı bir şekilde sizlerle paylaştık. Eğer bu kurallara dikkat ettiyseniz, “Eşimle sorunlarımızı çözemiyoruz.” demeyin. Çözersiniz çünkü. Muhtemelen nasıl çözeceğinizi bilmiyorsunuz.
Eşimle Sorunlarımızı Çözemiyoruz
Eşimle sorunlarımızı çözemiyoruz diyen tarafsanız, öncelikle evliliğinizde sorunlar yaşamanın çok normal olduğunu bilmelisiniz. Sorunsuz bir evlilik yok; buna emin olabilirsiniz. Sadece yaşadığı sorunları aşabilen ya da aşamayan çiftler var. Siz anne ya da babanızla sorunlar yaşamadan mı evlendiniz?
Bu aşamada şu soru aklınıza gelebilir: “Ama çıkarken bizim hiç böyle sorunlarımız yoktu.” Bu da gayet normal. Siz hiç, “Aynı eve girmeden…” diye başlayan cümleler duymadınız mı? Eğer duyduysanız ama inanmadıysanız, aramıza hoş geldiniz. O cümlelerin tamamı doğruydu çünkü.
Peki o halde neden aynı eve girince her şey değişir? Çünkü eşiniz sevgilinizken bazı gerçekleri “Sadece sizi çok sevdiği ve kaybetmek istemediği için” sizden gizlemiş olabilir. Örnek vermek gerekirse: Ev içerisinde giydiği eşofmanlarını kaç günde bir değiştirdiğini bilemezsiniz.

Uykusu sırasında sizi rahatsız edecek neler yaptığından haberdar olmayabilirsiniz. Boş zamanlarını nasıl değerlendirdiğini bilemezsiniz. Lavaboyu kullandıktan sonra nasıl temizlediğini bile bilemezsiniz. Çünkü evin geçimini sağlaması gereken insanlar bazı kısıtlamalar yapabilirler ve siz tahammül edemeyebilirsiniz.
Ailesinin yanına ne sıklıkta gideceğini bilemezsiniz. Çünkü evlenmeden önce zaten sürekli onlarla birliktedir…. Liste bu şekilde uzar gider. Ancak tüm bu sorunlarınızı, onu suçlamadan konuşarak çözüme kavuşturtabilir; bir çözüm yolu bulabilirsiniz.
Ancak bazı sorunlar vardır ki istisnadır, kaideyi bozmaz. Bu sorunları çözmek zorunda dahi değilsiniz. Örneğin eşinizin iktidarsızlık sorunu olabilir ve sizin çocuk istediğinizi bildiği için bunu sizden saklamış olabilir. Kendi içinde ise çözebileceğini düşünüyordur muhtemelen. Ama bu gibi sorunların çözümü zordur.
Eşimle sorunlarımızı çözemiyoruz. Ama birbirimizi de çok seviyor ve sorunlarımızı çözüp yolumuza birlikte devam etmek istiyoruz diyorsanız, bu konuda yapabileceklerinize dair size yardımcı olacağız.
Eşimle Sorun Yaşıyorum Ne Yapmalıyım?
Eşimle sorunlarımızı çözemiyoruz diyorsunuz ve tüm sorunları çözüp yolunuza birlikte devam etmek istiyorsanız unutmayın ki istemek başarmanın yarısıdır. Doğru yolu izler ve naşaramadığınız durumlarda destek alırsanız evliliğinizi kurtarırsınız. İşte yapmanız gerekenlerden bazıları:
• Sorunlarınızı doğru ortamlarda çözün. Konuşmalarınıza üçüncü bir şahıs tanık olmamalı. Aranızda geçen konuşmaları siz de üçüncü bir şahsa anlatmamalısınız. Bahsi geçen üçüncü şahsın ise aileniz ya da arkadaşlarınız arasından en güvendiğiniz kişi olması önemli değil. Bu kişi her kim olursa olsun, boş bulunduğunuz bir anınızda eşinizle olan ilişkinize müdahale edebilir. İzin vermeyin.
• Eşinizle açık iletişim kurun. Bunu önceden konuşun. Birbirinizin duygu ve düşüncelerinin altında başka şeyler aramayın. Söylenen ne ise onu anlayın. Niyet okumayın. Bu gibi zamanlarda yanlış anlamalara çok açık olursunuz.
• Sorunlarınızı çözmeye çalışırken anda kalın. Geçmiş zamanda yaşadığınız ve çözüme kavuşiturduğunuz sorunları yeniden gündeme getirmeyin. Unutmayın: o sorunların son kullanma tarihi geçti.
• Eşinizle konuşurken çok uzun cümleler kurup, onun sizi algılama süresini aşmayın. Çok konuşursanız konuşmalarınız sıkıcı olur.
• Yargılayıcı cümleler kurmaktan da kaçının. Bu cümleler ilişkinizin zedelenmesine neden olur.
• Duygularınızı mutlaka ifade edin. “Üzülüyorum, hayal kırıklığına uğradım, kıskandım…” gibi ifadelerden hissettiklerinizi eşinize rahatlıkla kullanabilirsiniz.
• Karşılıklı konuşurken birbirinizi dinleyin. Telefona bakmak, televizyon izlemek, oyun oynamak… gibi aktivitelerden konuşurken uzak durmalısınız.
• Eşimle sorunlarımızı çözemiyoruz dediğinizde hedefiniz haklı olmaya çalışmak değil, sorunlarınızı çözmek olsun.
• Öfkenizi kontrol edemediğiniz zamanlarda ise ortamdan uzaklaşın ve konuyu başka bir zaman konuşmak üzere rafa kaldırın.
Bir yanıt bırakın